Güncel

Sokak hayvanları, sokağın halkıdır!

H. Merkezi: Yaşam hakkı savunucuları, Eskişehir’de Erinç Pütün adlı kişinin ölümünden sokak köpeklerinin sorumlu tutulmasına karşı ortak bir bildiri yayınladılar;  Erinç Pütün’ün ölümü üzerinden köpeklere yöneltilen linç kültürünü kınıyoruz!” dediler.

Erinç Pütün’ün ölü bulunmasını takiben medyada sokak köpeklerine yönelik nefret ve linç ifadeleri içeren haberlerle ilgili 24 baro, DKÖ ve oluşum yayınladıkları ortak bildiride, Eskişehir’de Erinç Pütün’ün ölümünün sokak köpeklerine mal edilmesini ve medyanın, sokak köpeklerine yönelik toplumsal şiddeti kışkırtarak itlaf ve tecrit politikalarını meşrulaştıran haberlerini kınadılar.

“Sokak hayvanları katil değildir”

Erinç Pütün’ün ölü bulunmasını takiben, bedenine sadece ölüm muayenesi yapıldığı, Pütün’ün başkaca sebeplerle yaşamını yitirmiş olabileceği ihtimali üzerine gidilmediği ve bu olaydaki bütün şüpheleri ortadan kaldıracak klasik otopsinin yapılmadığı belirtilen ortak bildiride, “Henüz otopsi raporu dahi açıklanmamışken, yaşamını yitiren kişinin hatırasına saygı gösterilmeden ve hatta olay ile ilgili başka gerçeklerin ortaya çıkmasını engelleyecek nitelikte mesnetsiz haberlerin ivedilikle kamuoyunda paylaşılması, hâlihazırda ciddi yaşamsal tehdit ve tehlikelere maruz bırakılan sokak köpeklerini açık hedef hâline getirmiştir” dendi.

Olay ile ilgili tüm olasılıklar soruşturulmadan, klasik otopsi sonucunda olay kesinlik kazanmamışken, büyük  başlıklarla kamuoyuna “Çok sevdiği köpekler sonu oldu”, “Her gün beslediği sokak köpekleri parçaladı”, “Katil köpekler” gibi hedef gösterici ve sorumsuzca yapılan haberlerin son derece rahatsız edici olduğu belirtilen metinde “Sokak hayvanları katil değildir” dendi.

“Medyayı ‘etik ilkelere’ uymaya çağırıyoruz”

Haberlerin yeterli delil olmaksızın hayvanları “suçlu” göstermesini, Türkiye’de iktidarın söylem ve pratiklerine meşruiyet sağlamayı ilke edinmiş, sorumsuz habercilik anlayışının bir göstergesi olduğunu belirten bildiride, “Hayvan katliamlarının, toplamaların, ormana ve insansız alanlara terk ederek, sürgüne göndererek öldürmelerin arttığı, tecrit politikalarının ve soykırım mantığının merkez üssü olacak olan toplama kamplarının inşa edildiği, hayvanların şehirlerdeki varlığının tehdit altında olduğu şu günlerde, bu tarz haberler, yaklaşan felaketlere kamu nezdinde meşru zemin yaratmayı hedeflemektedir” dendi.

“İnsana ve hayvana yönelen nefret söylemlerini köpürterek, temkinsizce, magazin malzemesi ve sansasyon unsuru olarak kullanan medya organları, toplumsal cinnet, histeri ve şiddetin artmış olduğu şu günlerde, birçok katliama ve drama adeta kapı aralayan, farklı kesimleri birbirine düşman eden birer manipülasyon aracı haline gelmiştir” şeklinde bu tür haberlerin, Türkiye’de medyanın iktidar pratiklerini meşrulaştırma itkisiyle, adaleti ve hak arayışını sabote ettiğinin en önemli kanıtları olduğu belirtilen metinde, medyaya etik ilkelere uyması yönünde çağrı yapıldı.

Son olarak metnin imzaya açık olduğu ve imza vermek isteyen kuruluş ve oluşumların [email protected] mail adresinden iletişim kurabilecekleri belirtildi.

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu