Güncel

Demirtaş’ın tahliyesine ilişkin avukatlarından açıklama: Hakimler Fanusta

Selehattin Demirtaş’ın avukatları AİHM, mahsup sürecine ve Demirtaş’ın tahliye edilmesine ilişkin bir açıklama yaptı. Taxim Hill Otel’de yapılan açıklamada Avukatlar, Selahattin Demirtaş’ın tahliyesinin sadece 1 saatlik iş olduğunu söyledi

Taxim Hill Otel’de bugün saat 13.00’de yapılan basın açıklamasında dinleyiciler arasında, HDP milletvekilleri Garo Paylan ve Ahmet Şık, CHP milletvekili Sezgin Tanrıkulu’da bulunuyordu.

Açıklamayı Demirtaş’ın avukatları adına Av. Benan Balu, Av. Mahsuni Karaman ve Av. Ramazan Demir tarafından yapıldı.

Selahattin Demirtaş’ın avukatları adına yapılan açıklama iki bölümden oluştu ve birinci bölümde AİHM’in Demirtaş hakkında verdiği karar üzerinde durulurken ikinci bölümde ise yapılan mahsup başvurusuna ilişkin değerlendirmelerde bulunuldu.

AİHM ilk kez, parlemento faaliyetleri nedeniyle tutuklanan bir kişinin seçme ve seçilme hakkının ihlal edildiğine karar verdi

Avukatlar tarafından yapılan açıklama da Anayasa Mahkemesinin 21 Aralık 2017 tarihinde verdiği kararla Demirtaş’ın tutuklanmasında herhangi bir hak ihlali bulamazken AİHM, 20 Kasım 2018 tarihinde verdiği karar ile 4 Kasım 2016 tarihinden bu yana Selahattin Demirtaş için AYM’nin de dahil olduğu ve sulh ceza ve ağır ceza mahkemelerinin verdiği kararların hiçbirinde yeterli delil olmadığını belirttiğini aktarıldı. Yapılan açıklamada;

Bu hak ihlallerinin yanı sıra Mahkeme, Türkiye’deki genel siyasi durumu dikkate alarak başvurucunun siyasi sebeplerle tutuklandığı, tutuklanmasının ardında yatan nedenin ve hakkındaki hak sınırlandırmalarının birincil amacının çoğulculuğu boğmak ve siyasi tartışması özgürlüğünü kısıtlamak olduğu ve buna göre tehdit altında olanın yalnızca Demirtaş’ın bireysel hak ve özgürlükleri değil, tüm demokratik sistem olduğu sonucuna ulaşarak Sözleşme’nin 18. Maddesinin (haklara getirilecek kısıtlamaların sınırlandırılması) ihlal edildiğine karar verdi.

Bu karar, Demirtaş açısından önemli sonuçlar doğurduğu gibi, Mahkeme içtihadı bakımından da oldukça önemli yenilikler getirdi: Mahkeme, ilk kez, parlamento faaliyetleri nedeniyle tutuklanan bir kişinin seme ve seçilme hakkının ihlal edildiğine karar vermiş oldu. Yine Mahkeme, Türkiye’ye karşı verdiği bir kararda ilk kez Sözleşme’nin 18. maddesinin ihlal edildiğine karar verdi.

AİHM Daire kararı fiilen uygulanamaz hale getirildi

Avukatların devam eden açıklamasında Selahattin Demirtaş’ın 4 Aralık 2018 tarihinde hükümlü statüsüne sokularak ve böylece yargılanmasının tutuksuz devam etmesini talep eden AİHM Daire kararının fiilen uygulanamaz hale getirildiğini belirtilerek,

“Ne var ki bu güne kadar 70 kez Demirtaş’ın tutukluluğunu değerlendiren ve tutuk halinin devamına karar veren mahkemeler, AİHM Büyük Daire duruşmasından on altı gün önce üstelik avukatlarının da hazır olmadığı 2 Eylül 2019 tarihli duruşmada Demirtaş’ın tahliyesine karar vermiştir. Savcılığın Demirtaş’ın tahliyesine yaptığı itiraz, Ankara 20. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından reddedilmiş, bu haliyle Demirtaş’ın tutuklu olduğu esas dosyasındaki tahliye kararı kesinleşmiştir.

Ancak 4 yıl 8 ay hapis cezası verilen dosyasındaki cezasının infazı devam ettiğinden Demirtaş bu aşamada tahliye edileemiştir. AİHM duruşması öncesi Hükümet’in AİHM dosyasındaki durumu lehine çevirmeye çalışmma gayreti olarak değerlendirilebilecek olan tahliye kararı bugün itibarıyla uygulanmış değildir.” dendi.

“Mahsup hesaplama işleminin bir an önce sonuçlandırılması gerekiyor”

Demirtaş’ın avukatları, Demirtaş’ın toplam tutukluluk süresinin mahkeme tarafından normalde otomatik olarak hesaplanması gerektiğine dikkat çekerek, Demirtaş için yapılan mahsupluk başvurusuna henüz bir dönüş yapılmadığını aktardı.

Avukatlar konuya ilişkin;

“Demirtaş’ın tahliye olduğu dosyadan tutuklu kaldığı sürenin, ceza aldığı dosyasının infaz süresinden mahsubu için kararı veren İstanbul 26. Ağır Ceza Mahkemesi’ne 11 Eylül 2019 tarihinde başvuru yapılmıştır. Mahsup işlemi esas olarak mahkeme tarafından yapılacak bir hesaplama işlemi olup talep edilmesi halinde mahkemenin hiçbir gecikmeye mahal vermeyecek şekilde bir an önce hesaplama işlemini sonuçlandırması gereken bir süreçtir. Ancak teknik ve hukuki açıdan çok kısa sürede sonuçlandırılabilecek mahsup süreci ile ilgili bugün itibariyle söz konusu Mahkeme’den bir karar çıkmamıştır.” dendi.

Avukatların açıklamasının ardından, soru cevap bölümüne geçildi.

“Türkiye Avrupa Konseyinden çıkarılabilir”

Demirtaş’ın avukatları, Demirtaş’ın tahliyesinin geciktirilmesindeki siyasi ve hukuksal engellerin ne olduğunun sorulması üzerine;

Av. Mahsuni Karaman, “Sayın Demirtaş’ın ilk günde tahliye etmediler şuanda tahliye etmiyorlar. Hükümetin güdümünde ve siyasi saiklerin gölgesinde olduğunu kişisel olarak söyleyebilirim kamuoyu da genel olarak bu fikirdedir.” diyerek  hukuksal saiklerle hareket etmeyen mahkemelerden adil kararlar çıkmadığını belirtti.

AİHM Büyük Dairesinde görülecek olan davanın diğer tutuklu vekilleri de etkileyecek mi? sorusu üzerine;

Av. Benan Balu, “18 Eylüldeki duruşmada bir karar çıkmayacak. Biz duruşmaya gideceğiz ve o gün bir duruşma olacak ancak hemen karar alınmayacak. 6 ay içerisinde de olabilir 9 ay içerisinde de olabilir daha uzun da sürebilir. Burada ilgili hukukçular kararı değerlendirecekler ve çıkan karar elbette diğer vekillerin mahkeme süreçlerini de etkileyecek nitelikte olacaktır.” dedi.

Balu konuşmasının devamında bu kararlar uygulanmazsa, Avrupa Konseyinden çıkarılmaya kadar gidebilecek bir karardır bu karar Azerbeycan için uygulanmıştı.

18. Madde’nin ihlal kararı, Türkiye’nin hukuk alanındaki sabıkasıdır

Mahsup talebine ilişkin, ilgili mahkeme ya da kalemi ile görüşebiliyor musunuz sorusu zerine;

Av. Ramazan Demir,

“Elbette mahkeme kalemiyle görüşüyoruz ve yazışmalarımız var ancak Çağlayan Adliyesindeki mahkemeler ve hakimler cam fanus içerisinde oldukları için herhangi bir görüşmemiz olası değil.” dedi.

Konuşmasının devamında Karaman, 18. Madde’nin ihlal kararının, Türkiye’nin hukuk alanındaki sabıkası olduğunu belirtti.

Son olarak Av. Mahsuni Karaman, Demirtaş için suçlamaların kapsamı nedir sorusuna, “Demirtaş’a yönelik bütün suçlamalar düşünce ifadesi kapsamındadır, Demirtaş’ın hiçbir eyleminden kaynaklı ona ceza istenmemektedir. Gerek istenen propaganda cezaları gerek hakaret davaları hepsi Demirtaş’ın konuşmalarına ilişkindir.” dedi.

Avukatların sorulan soruları cevaplaması üzerine basın toplantısı sonlandırıldı.

(İstanbul)

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu