Ortadoğu’nun en gaddar, en kıyıcı ordusuna karşı elinde ferdi silahından, yüreğinde özgürlük sevdasından başka bir şeyi olmayan gerillanın aktif savunma savaşı sürmektedir. Dünya suskun, TV’ler, gazeteler, siyasetçiler suskun… Herkesin sustuğu ve susturulmak istendiği topraklarda, konuşan gerillanın direnişi, onun susmayan tolhildan mermileridir.
Soykırımcıları, zalimleri en fazla korkutan ve tedirgin eden, özgürlük savaşçısı kadınların zılgıtları ve susmayan sloganlarıdır.
Bugün Zap’ta tarihe geçecek, kahramanca bir savaş, onurlu bir direniş verilmektedir. Bunun en önemli ve en anlamlı yerinde YJA Star gerillaları vardır. Zap’ta faşist soykırımcı Türk devleti ile Kürt halkı arasında savaş vardır. İşkenceci, işgalci Türk ordusu ile özgürlüğü için savaşan gerilla vardır. TC askerlerine karşı topraklarını, özgürlüğünü, onurunu koruyan ve savunan gerillalar vardır.
Sınırlı olanaklarla sınırsız fedakarlık ve büyük cesaret gösteren gerillalar, haklılığına ve dağlarına dayanarak savaşıyor. Dağın her bir yamacını direniş mevziisine, her bir patikasını direniş kalesine çeviren irade yenilebilir mi? Bu bilek bükülür, bir irade diz çöker mi? Ferdi silahıyla Osmanlı-Türk ordusuna karşı savaşan yenilir mi? Son mermisine kadar savaşan irade diz çöker mi? Kölelikle özgürlük, teslimiyetle direniş arasında çelişki var oldukça kazanan büyük cüreti kuşananlar olacaktır. Gerilla, özgürlük arayan küçük grupların büyük ordulara karşı savaşımıdır.
Özgürlük ve onur savaşında kadın gerillaların rolü tarihseldir. Elleri ve zılgıtlarıyla direnen Kürt kadın gerillaları ezilenlere ilham kaynağı oluyor. Gerilla bir tarafta çeteleri diğer tarafta işkenceci Türk askerlerini perişan ediyor. Şengal’de satılan bedenlerin intikamını alıyor. Yüzünü bile görmediği, her gün sokak ortasında katledilen kadınlar için savaşıyor. Din, dil, kimlikten daha derin bir toplumsal soruna acıya, çığlığa çare olan gerilla sırtını dağlara, yüzünü halkına dönmüştür.
Gerilla Jiyandır. Kürt kadının özgür yeni resmidir. Kendinden emin özgüveniyle, gelişkin gözleriyle Kurdistan’ın dağlarına bakıyor. Emekçi kadınların kalbine dokunup, bilincine sesleniyor. Kendi renkleri içinde sessiz çığlığını saklıyor.
Gerilla öfke ve isyan tanımıdır. Doğduğu toprakların zulüm dolu yaşamına silahlı yanıttır. Devrimin sırrını gülüşünde gizlerken ona bakan her emekçi kadın “aradığımı buldum” diyecek kadar güven içindedir.
Bir gün faşizmin pususunda şehit düşeceğini düşünmeden yürür zorluk ve çelişkilerin üzerine. İlk saldırıyı yaşadığında bedeninden damlayan kana bakmadan bakar yanıbaşında düşen yoldaşına. Elini kanlı yarasına uzatmadan uzatır elini yanıbaşında şehit düşen kadın yoldaşına. Gerillanın hikayesi böyledir. Hikayeler birbirine benzese de gözler hep yıldızlara uzanır. Ve birer yıldız olup toprağa düşen JİYAN, Tolhıldan, sonra Leyla Sorxin, sonra Destan Botan olur.
Zap’ta direnen, savaşan Kürt kadınlar fedai duruşun öncüleridir. Ferdi silahlarıyla dönemin tüm kıyıcı silahlarına sahip on binlerce TC askerine karşı savaşan kadın gerillalar onurumuzdur. Gerilla karşısında işgalciler rezil olmaktan kurtulamaz. Soykırımcı Türk ordusu ne işgal ne de imha planlarını gerçekleştiremiyor.
Kadın özgürlük gerillaları zulme itirazın adı olarak savaşıyor. Tarihe ve ana bakarak isyan hakkını kullanıyor. Gerilla olmanın onur, yaşamın mücadele ve zafer olduğunu bilenler ölümsüzdür.
(Yeni Özgür Politika – 15 Ağustos 2023)
