Beşiktaş’ta bulunan Mor Dayanışma’da yapılan açıklamada, “Kadın dayanışmasından vazgeçmiyoruz. Yaşasın kadın dayanışması. #OSeseBendeKoşardım” yazılı pankartı asıldı. Kendisine yönelik saldırıların insanlık boyutlarını aştığının altını çizen Zerey, gerek sosyal medyada hakaret ve tehdit içeren mesajlar, iş yeri telefonlarının aranması suretiyle ciddi bir psikolojik ve yaşamsal tehdide maruz kaldığını belirtti.
Beker’in yakınları tarafından olayın sosyal medyada çarpıtıldığını kaydeden Zerey, duyulan çığlık üzerine civarda bulananlar olarak olay yerine gittiklerini kaydetti. Zerey, “Sonrasında kadının şikayeti üzerine fail hakkında yaralama, mala zarar verme ve cinsel saldırı suçları ile resmi şikayetler gerçekleşmiştir” dedi. Zerey, şöyle devam etti: “Yardım sesi bugüne kadar katledilen bütün kadınların sesidir. Şahsıma yönelik yapılan saldırılara ilişkin yasal süreci başlatacağımı bildiriyorum. Kadınları koruyanların değil, kadınlara yönelik suç işleyenlerin isimlerinin tutuklansın talepleri ile paylaşıldığı günleri yaratacak olan kadın dayanışmasıdır. O gün orada olup duyduğu yardım çığlığına koşacak olan bütün kadınların öfkesi ve bilincini selamlıyorum.”
Basın metnini okuyan Tülay Korkutan, kadın hareketinin ve Ebru Zerey’in hedef haline getirildiğini, yargılama henüz başlamamışken kırpılmış video görüntüleriyle erkeğin aklandığının iddia edildiğini belirtti.
Korkutan, “Hatırlatıyoruz, şiddete maruz bırakılan taraf bir göçmen olduğunda o şiddet normalleşmiyor. Şiddet faili diş hekimi ya da yaşlı olduğunda fail kendiliğinden aklanmıyor. ‘Vahşi bir tecavüz ya da katliam’ sahnesi olmadığında erkek şiddeti şiddet olmaktan çıkmıyor. Erkek şiddetinin üstünün örtülmesine, şiddete maruz bırakılan kadının, ona destek olan kadınların ve kadın dayanışmasının karalanmaya çalışılmasının karşısında yine kadın dayanışması ile duruyoruz. O sese bizler de koşardık, hepimiz koşardık. Yaşasın kadın dayanışması” dedi.
