Güncel

Cumartesi Anneleri Galatasaray’dan soruyor: Nihat Aydoğan nerede?

Cumartesi Anneleri/İnsanları, 28 yıldır sürdürdükleri eylemlerinin 973’üncü haftasında kayıplarının buluşma mekanı olan Galatasaray’dan Nihat Aydoğan’ın akıbetini sordu.

Gözaltında kaybedilen ve katledilen yakınlarının akıbetini sormak ve faillerin yargılanması talebiyle 28 yıldır her hafta Galatasaray Meydanı’nda bir araya gelen Cumartesi Anneleri/İnsanları, eylemlerini 973’üncü haftasında Nihat Aydoğan’ın akıbetini sordu.

Anayasa Mahkemesi’nin (AYM) verdiği “ihlal” kararlarına rağmen 29 hafta boyunca Galatasaray Meydanı’na girmeleri Beyoğlu Kaymakamlığı’nın “yasak” kararı gerekçe gösterilerek engellenmek istense de, Cumartesi Anneleri/İnsanları geçtiğimiz hafta mücadeleleri sonucunda meydana yürüyerek açıklama gerçekleştirdi.

25 Ağustos 2018 tarihinden beri yasak ve polis şiddeti ile engellenen buluşmalarını gerçekleştirebilmek için verdikleri ısrarlı mücadele sonucunda, iki haftadır, yeniden, kayıplarıyla buluşma mekanları olan Galatasaray’da bir araya gelen Cumartesi Anneleri/İnsanları, bu haftada bir açıklama gerçekleştirdi.

Eylem öncesi ise İstiklal Caddesi’nin neredeyse tüm sokakları onlarca gözaltı aracı ve polisler tarafından kalkanlarla kapatıldı

Açıklamayı okuyan Sebla Arcan, 973 haftadır gözaltında kayıplar gerçeğine, bu suça eşlik eden inkar ve cezasızlık politikalarına dikkat çekmek için bu toprakların en uzun hakikat ve adalet mücadelesini sürdürdüklerini kaydetti.

973 haftadır, kayıplarımızı gündeme taşımak, devleti yönetenlerin sorumluluklarını yerine getirmelerini sağlamak amacıyla kamuoyu yaratmaya çalıştıklarını bildiren Arcan, “Artık yeter; bizim hakikate ve adalete ulaşma hakkımız, siz yokmuş gibi davrandığınız için yok olmaz. Haklarımızı tanıma ve hayata geçirme sorumluluğunuzu yerine getirin. 973. haftamızda “hakikat açıklansın, Nihat Aydoğan için adalet istiyoruz” dedi.

Aydoğan’ın hikayesini, “39 yaşındaki Nihat Aydoğan Mardin Midyat/ Doğançay köyünde yaşıyordu. Korucu olmak istemeyen Doğançaylılar üzerinde yoğun bir baskı vardı. Daha önce gözaltına alınıp ağır işkence gördükten sonra serbest bırakılan Nihat Aydoğan da güvenlik güçlerinin tehdidi altındaydı.

30 Kasım 1994 sabahı erken saatlerde Aydoğan ailesinin evi çok sayıda özel tim, asker ve korucu tarafından basıldı. Eşi ve çocuklarının önünde darp edilen Nihat Aydoğan elleri ve gözleri bağlı, kanlar içinde önce Midyat Jandarma Karakolu’na, oradan da Mardin Jandarma Merkez Komutanlığı’na götürüldü” ifadeleriyle paylaşan Arcan, Nihat Aydoğan’dan bir daha haber alınamadığını belirtti.

Resmi makamların Nihat Aydoğan’ın gözaltına alındıktan 20 gün kadar sonra nöbetçi savcılığa sevk edildiğini ve ifadesi alındıktan sonra da serbest bırakıldığını iddia ettiklerini not düşen Arcan, “Bunun üzerine eşi bir arzuhalciye yazdırdığı dilekçe ile savcılığa başvurdu. Savcı eşi Halime Aydoğan’a “Eşin dağa gitmiştir, bir daha da bu kapıya gelme” dedi.

Uzun yıllar sonra Nihat Aydoğan için nüfus kütüğüne ölüm kaydı düşüldüğü açığa çıktı” diye konuştu.

‘Öldüyse mezarı nerede?’

Ailesinin “Öldüyse mezarı nerede?” sorusu cevapsız bırakıldığını hatırlatan Arcan şöyle konuştu:

“Nüfus İdaresine ölüm bildiriminde bulunan köy muhtarı, jandarma komutanının baskısı sonucunda gerçek olmayan bu bildirimi düzenlemek zorunda kaldığını itiraf etti.

Aydoğan Ailesi’nin bugüne kadar yaptığı tüm başvurular sonuçsuz bırakıldı. Etkin bir soruşturma yürütülmedi. Aydoğan Ailesi, bölgede açığa çıkan tüm toplu mezarlar için Nihat Aydoğan’a ait kalıntılar da olabilir diye girişimlerde bulundu, dosyayı canlandırmaya çalıştı.

Son olarak içinde Nihat Aydoğan’ın da olduğu Midyat kayıpları ile ilgili İnsan Hakları Derneği aracılığı ile tekrar başvuru yapıldı. Yapılan başvuru üzerine Midyat Savcılığı bir fezleke hazırladı. Savcılık, bu kişilerin kaybedildiklerine dair bilgi olmadığını iddia ederek, dosyayı kapatılması talebiyle Mardin Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderdi. MİT eski yöneticisi Mehmet Eymür’ün JİTEM’in varlığı ve işlediği cinayetlerle ilgili basına verdiği röportajın ardından, avukatların Eymür’ün ifadesinin alınması talebi savcılık tarafından kabul edilmedi. Dosya halen açık, ancak adliyenin tozlu raflarında bekliyor.”

Eylemlerinin 973. haftasında devletin koruması altındayken kaybedilen Nihat Aydoğan’ın akıbetinin açığa çıkarılması ve suçun failleri hakkında etkin soruşturma ve kovuşturma yürütülmesini talep ettiklerini vurgulayan Arcan, “973. haftamızda bir kez daha söylüyoruz: Kaç yıl geçerse geçsin; Nihat Aydoğan için, tüm kayıplarımız için, adalet istemekten, kayıplarımızı aramaktan, faillerinin yargılanarak cezalandırılmalarını talep etmekten vazgeçmeyeceğiz” dedi.

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu