EmekGüncel

EMEK | Cargill ve PTT İşçilerinin Direnişi Devam Ediyor

Cargill ve PTT işçilerinin direnişi sürüyor

Sendikalaştıkları için işten atılan Amerikalı gıda tekeli Cargill’de çalışan işçilerin direnişi 1000 günü aştı. İşçilerin eylemlerinin 1000’inci gününde Tarım ve Orman Bakanlığı önünde yapmak istedikleri açıklama engellendi. Gözaltına alınan işçilere ise gözaltından bırakıldıktan sonra sokağa çıkma yasağını ihlalden 2 kez para cezası kesildi. Hiçbir gerekçe gösterilmeden işten atılan PTT dağıtım işçilerinin direnişi bir ayı aşkın süredir devam ediyor.

***

“Çocuklarımız iyi yaşasın diye çıktık bu yola. Vazgeçmiyoruz. Tüm emek dostlarını desteğe bekliyoruz” diyerek yola çıkan işçiler, Tarım Bakanlığı önünde eylem kararı almalarını ise “Tarım Bakanımız Bekir Pakdemirli’yle bir eylemde karşılaşmış, kendisine durumumuzu anlatmıştık, ilgileneceğini söylemişti. O günden beri Cargill birçok teşvik aldı devletten; ama işten çıkarttığı işçileri mahkeme kararına rağmen işe geri almadı. Çözüm bekliyoruz.” sözleriyle açıklamıştı.

Tekgıda-İş’e üye oldukları için işten atılan 14 Cargill işçisi, firmanın İstanbul’daki merkezi önünde devam ettirdikleri direnişlerinde 1000 günü geride bıraktı. 1000’inci gün Ankara’da Tarım ve Orman Bakanlığı önünde açıklama yapmak isteyen işçiler Tekgıda-İş binasında bir araya geldi. Ancak işçilerin sendikadan çıkması polis tarafından engellendi.

Polis engellemesi karşısında Cargill işçileri adına açıklama yapan Örgütlenme Uzmanı Suat Karlıkaya, yetkililerin kendileriyle görüşmelerini istediklerini belirterek, sendika önünde bekleyişe devam edeceklerini vurguladı.

Dava kazanılmış olmasına rağmen işçiler işlerine geri dönemedi

ABD gıda tekeli Cargill’in Bursa’daki fabrikasında Tek Gıda-İş Sendikası’na üye oldukları için işten atılan 14 işçi açtıkları davaları kazanmalarına rağmen işlerine iadeleri gerçekleşmedi. İşçiler 1000’i aşkın gündür Bursa’da fabrika önünde ve başka başka şehirlerde eylemlerine devam ediyorlar.

Direnişin 1000’inci gün eylemini ise Ankara’da Tarım ve Orman Bakanlığı önünde yapmak istediler. Bakanlık binasına yürümelerine izin verilmeyen işçiler eylemlerini sendika binası önünde sürdürmek isteyince gözaltına alındılar. 14 Cargill işçisi, emniyette ifadesi alındıktan sonra serbest bırakıldı. Ancak akşam geç saatlerde serbest bırakılan işçilere bu kez sokağa çıkma yasağı nedeniyle iki kez ceza kesildi.

Tekgıda-İş Sendikası Temsilcisi Suat Karlıkaya yaşananları sosyal medya hesabından şu sözlerle paylaştı: “Ankara Emniyet’i gidebilirsiniz diyerek bizi yola çıkartıyor. Sonra Gölbaşı emniyetine plakamızı verip sokağa çıkma yasağından ceza yazdırıyor. Devlet gücünü gerçekten bizde mi sınıyor. Geri dönüyoruz Ankara’ya. İşsiz insanlara yaptığınızla gurur duyun.”

“Örgütlenmek hiç de sanıldığı gibi zor değil”

Suat Karlıkaya, uzun yıllardır içinde bulunduğu işçi mücadelesini, örgütlenme üzerine tecrübesini gazete Duvar’a şu sözlerle anlattı:

“Sermaye işçiye göre daha birleşebilen bir yapı. Bir bakıyorsunuz rakip olan firmalar işçiye karşı ortak hareket ediyor. İşçilerin birleşebilmesi için bir sendika altına girebilmesi, toplu sözleşme elde edebilmeleri gerekiyor. İşçi senden benden daha kurnaz. İşçi sadece dibini görmediği suya girmek istemiyor. İşinden atılmayacağını anladığı an AKP’lisi, MHP’lisi, CHP’lisi, sol görüşlüsü hepsi sendikaya üye oluyor. O beğenmediğiniz AKP’liler mücadeleyi senden benden daha çok savunuyorlar, sahip çıkıyorlar. Karşımızdaki kitleyi iyi görmemiz lazım. Bunlar cahil insanlar değiller.”

Karlıkaya, Cargill direnişi “İş başı yaptırmak yerine tazminatları ödendi. Üç kuruş parayla arkadaşlarımızı başlarından savmak istediler. ‘Çocuklar iyi yaşasın diye babalar direniyor’ sloganıyla başladı bu direniş. Dedik ki, ‘Arkadaşlar gidip bir fabrikada iş başı yapabilirsiniz ama o fabrikada da hakkınızı aradığınız zaman işinizden olacaksınız.’ Direnişi seçti arkadaşlarımız” sözleriyle özetliyor.

Suat Karlıkaya, Cargill direnişi ile topluma vermek istedikleri mesajı da şu sözlerle aktardı: “Biz hep sivrisineklerle uğraşıyoruz. A fabrikasında, B fabrikasında sendika üyesi olduğu için işten atılan işçilerin direniş yapmalarını bekliyoruz. Bizim sorunumuzu yasaların çözmesi lazım. Yani artık bizim bataklıkla uğraşmamız lazım. Sivrisinekleri öldürdüğünüz zaman sorun bitmiyor, başka bir fabrikada yine sorun çıkıyor.”

“Örgütlenmek hiç de sanıldığı gibi zor değil. Banvit’te 40 günde 4 bin 500 kişilik bir iş yeri örgütlendi. İşçilerle dışarıda görüştük, kahvelerde görüştük. 40 gün gibi bir sürede bunu başarabildik. Yetki tespitimizi aldık. İşverenlere saygı duymayı öğretmek zorundayız.”

PTT işçilerinin direnişi sürüyor

Hiçbir gerekçe gösterilmeden işten atılan PTT dağıtım işçilerinin direnişi bir ayı aşkın süredir devam ediyor. Topkapı ve Sarıyer’deki aktarma merkezlerinin önünde direniş çadırları kuran PTT işçileri, yönetim kadrosunda yapılan bütün baskılara rağmen, hala çalışmakta olan işçilerden destek aldıklarını söyledi. Örgütlü kamu emekçilerinin bu desteğin örgütlenmesinde oynadıkları rolü anlatan işçiler, PTT’nin özelleştirilmek istendiğini, bu nedenle bu süreçten kamu emekçilerinin de büyük zarar göreceğini söylediler. PTT’nin özelleştirilmesini kolaylaştırmak için işçi çıkarttıklarını, 5 kişinin yapabileceği işi, bir kişiye yükleyerek PTT iş yapamıyor havası yaratmak istendiğini söyleyen işçiler, taşeronuyla, kamu emekçisiyle zorlu bir mücadele bizleri bekliyor, dediler.

Avrupa Yakası Posta İşleme Markezi’nden (AVPİM) işten atıldıkları için direnişte olan taşeron PTT işçilerine destekler sürüyor. AVPİM önünde bekleyişini sürdüren işçileri Kağıthane Posta Dağıtım Merkezi kadrolu ve taşeron çalışanları ile KESK’e bağlı Haber-Sen 8 No’lu Şube yöneticileri ziyaret etti. Haber-Sen 8 No’lu Şube Sekteri Bektaş Saltık, sınıf dayanışması için işçileri ziyaret ettiklerini, Haber-Sen olarak sonuna kadar işçilerin yanında olacaklarını söyledi.

Kamu emekçilerinden bordro yakma eylemleri: “Sefalet ücretine hayır”

Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), ülke genelinde hayat pahalılığına, adaletsiz vergi sistemine, yoksulluğa, yolsuzluk ve israf düzenine karşı “Sefalet ücretine hayır” diyerek bordro yakma eylemleri başlattı.

Yapılan açıklamalarda, kamu emekçilerine 2021 yılı için %3 + %3 maaş artışı dayatılan toplu sözleşmenin hükmünü yitirdiği ve derhal yenilenmesi gerektiği belirtildi. Yeni toplu sözleşme yapılıncaya dek yaşanan gerçek enflasyon, satın alma gücündeki azalma ve ekonomik büyüme oranları dikkate alınarak “ek zam” talebi dile getirildi.

KESK’in, sefalet ücretine karşı başlattığı bordro yakma eyleminin Mersin ayağını, Mersin KESK şubeler platformu, Özgür Çocuk Parkı’nda yaptı. KESK’e bağlı sendika yönetici ve aktivistleri ile gerçekleştirilen eylemde, basın açıklamasını KESK Dönem Sözcüsü, SES Şube Eş Başkanı Özge Göncü okudu. Ardından bodrolar yakılarak eylem sonlandırıldı.

Göncü’nün okuduğu açıklamada, “Biliyoruz ki, “artık bıçak kemiğe dayandı” diyorsunuz! Biliyoruz ki, emekçilerin, yoksul halkın daha fazla dayanacak gücü kalmadı. Biliyoruz ki, bizlere insanca yaşayacak bir maaşı dahi fazla görüp kendilerine en yükseğinden maaş alanlara, bizlere kuru ekmek almaya yetecek %3, kendilerine 3 asgari ücret tutarında artış yapanlara artık tahammülümüz kalmadı.” ifadeleri yer aldı.

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu