GüncelManşet

“Krizi Derinleştirelim! 1 Mayıs’ta Alanları Zaptedelim!”

H. Merkezi: Yaklaşan 1 Mayıs İşçi ve Emekçi Bayramı için Dersim Partizan bir açıklama yaptı.

Yapılan açıklamayı haber değeri taşıdığı için olduğu gibi sizlerle paylaşıyoruz:

Emperyalist kapitalizmin krizi yayılarak derinleşiyor. ABD’de konut sektöründe başlayan kriz özelikle Avrupa’yı sarsarak derinleşiyor. Krizin odak noktası Avrupa’da  Yunanistan, İspanya, İtalya gibi bazı Avrupa ülkelerinin iflası gerçekleşti..

Derinleşerek devam eden kriz, emperyalistler arası çelişkileri derinleştirip birbirleriyle kapışmalarını hızlandırdı.  Ortadoğu ve Kafkaslarda yaşanan savaşlar emperyalistler arası çelişkilerin hangi boyutlara geçtiğini göstermektedir. Suriye de tüm şiddetiyle devam eden iç savaş; IŞID barbarlarının Ortadoğu halklarına musalat olması, Rojava’da gelişen Kürt kazanımlarının boğulmaya çalışılması; Kobanê saldırısı, Ukrayna’da olmak üzere hepsi emperyalist dalaşın, kapışmanın sonuçlarıdır.

Onlar karlarını arttırmak ve sermayelerini büyütmek için bunları yaparken; bu durumdan olumsuz etkilenen her zaman işçi-emekçi, kısacası ezilenler olmuştur. Egemenler krizin ve savaşlarının faturasını işçi sınıfı ve tüm ezilenlerin sırtına yüklemişlerdir. Zulüm, baskı, sömürü artarak devam etmektedir. ”Demokrasinin” beşiği Avrupa da işçi sınıfına saldırılar artmış, kazanılmış halkların gasp edilmesi hızlanmıştır. Burjuvazinin bir uydurması olan “Sosyal Devlet” maskesi çıkarılmış durumdadır.

Avrupa burjuvazisinin tüm bu saldırılarına karşı işçi sınıfının, emekçilerin mücadelesi ivme kazanıyor. Genel grevler, işgaller ve direnişlerle Avrupa kıtası sarsıldı, sarsılıyor. Mevcut koşullar mücadelenin sertleşerek ve artarak devam edeceğini gösteriyor. Yani hayalet yine yeniden Avrupanın üstünde dolaşıyor.

Krizin bizim gibi yarı sömürge, yarı feodal ülkelere etkisi daha da sert oluyor, olacaktır. Türkiye de ekonomik durgunluk hızla derinleşiyor. Ekonomik büyüme geriye doğru düşüyor, dış ve iç borçlar almış başını gidiyor. İşsizlik oranı hızla artıyor. Ezilenler yaşayamaz hale getirilmiştir. Şişirilen emlak balonu patladı, patlayacak. Tayyip Erdoğan ve merkez bankası başkanının kavgası da bundan kaynaklıdır. Bu kavga inşaat sektörünü kurtarma girişimidir. Ama bu kavga balonunun patlamasını engelleyemez.

Burjuva feodal düzen krizin faturasını her zaman olduğu gibi işçi sınıfına, emekçilere ve yoksul köylülere ödettirmektedir. Bundandır ki Türk egemen sınıfları taşeron sistemini yaygınlaştırıp işçi sınıfını örgütsüz, sendikasız, savunmasız bir hale getirme girişimlerine girmişlerdir. Esnek güvencesiz çalışmayı dayatıp kazanılmış hakları gasp etmektedir. Karlarını artırmak pahasına işçi ve emekçileri kölecilik koşullarında çalıştırılıp kanlarıyla beslenmektedirler.

Torunlar da, Soma ve Ermenek’te yaşananlar sömürünün ve işçi sınıfına saldırının boyutlarını göstermektedir. Ülkemizde milyonlarca işçi açlık sınırlarının altında olan asgari ücretle yaşamaya mahkum edilmiştir. Özel istihdam büroları ile günü birlik köle ticareti yapılmak isteniyor. İşçi sağlığı ve iş güvenliği egemenler tarafından kendi kârlarını artırmak için hiçe sayılıyor. Bundan kaynaklı iş cinayetleri, işçi katliamları hızla artıyor. İşçilerin kıdem tazminatına yönelik saldırılar yoğunlaşıyor. Kıdem tazminatını gasp etmek için yasalar çıkartılıyor. Yüksek vergilerle ezilen halkın sırtına binen Türk egemen sınıfları; ezilenleri işçi sınıfını, köylüleri soyup kendi kasalarını dolduruyorlar. Zulüm soygun işkence düzeni kendi saltanatını sağlamlaştırmanın, bozuk çarkını döndürmenin  yolunu arıyor ve bütün politikalarını bu çerçevede şekillendiriyor.

Milyonlarca lira harcayarak yapılan kaçak saraylar, ayakkabı kutularına doldurulan milyon dolarlar, oğulcuklara alınan gemicikler; bu soygun düzeninin işçiyi, emekçiyi, köylüyü nasıl sömürdüğünü bizlere göstermiştir. Zulmün hangi boyutlarda yaşandığının da göstergesidir.

RÜZGAR BİZDEN YANA ESİYOR

Tüm bu baskı zulüm, sömürü düzenine karşı diğer ülkelerde olduğu gibi ülkemizde de ezilenlerin mücadelesi; burjuva feodal düzene korkular yaşatıyor. Türk egemen sınıflarının korkulu rüyası olan Gezi isyanının hayaleti ülkenin her tarafında dolanıyor. 6-7 Ekim Kobanê serhıldanı, Gezi’nin ruhuyla faşizmin tahtını, tacını salladı ve etkileri tahtı salamaya devam ediyor. Gezi ile Kobanê ruhunun birleşmesinden korkan egemenler onların bir araya gelmemesi için her yolu deniyor ve özelikle şovenizmi körüklüyor. Bir yandan da halk doğasını ve yaşam alanlarını korumak için HES’lere, maden işletmelerine, barajlara yani doğanın katledilmesine karşı korkusuzca direniyor. İşçi sınıfı mücadelesi yaygınlaşıyor, grevler işgaller artarak sürüyor. Ve biz işçiler, emekçiler, köylüler, kadınlar, gençler; bizden yana esen bu rüzgarı arkamıza alarak; 1 Mayıs’ta alanları zapt etmeliyiz. Krizleri derinleştirerek; direnişleri büyütmeliyiz.

1 MAYIS’TA ALANLARA

Öldüren taşeron sisteme karşı mücadele için;

Kadın emeğini görünür kılınması için;

İnsanca özgürce kardeşçe bir yaşam için;

Dayatılan örgütsüzlüğe karşı durmak için;

İşçi sınıfın birliği ve mücadelesini sağlamak için;

Zulüm soygun ve sömürü düzenini yıkmak için; çeşitli ulus ve milliyetlerden tüm halkımızı 1 Mayıs’ta PARTİZAN saflarında alanlara, mücadeleye çağırıyoruz.

 

Toplanma Yeri: Dersim Merkez Sanat sokağı

Toplanma Saati: 10:00

 

DERSİM PARTİZAN

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu